Konuyu facebooktan takip etmiştim.. Tekrar Tebriklerimi sunuyorum. O barajın giriş, gelişme, sonuç bölümlerini sayfa sayfa satır satır hatta harf harf bilen birisiyim.. En iyi sazan tuttuğumuz, suyun sazan kaynadigi günlerde her yerde ağ vardı.Mutlaka ciddi zarar veriyorlardı ağcılar. Hatta ağın yasak olduğu falan bilinmezdi.. Biz de bilmezdik ne yasak ne değil. Ben her mevsim avlanırdım 90 li yillarin başında. Yumurta dökme zamanında ya da normal zamanda hiç farketmez avlanırdık zira bilmezdik. Ama tabii ağcılara yine de kızardık içimizden.. Konu o değil de aslında çok ÖNEMLİ BİR KONUYA çıkacak... Hepimiz şu anda zararlı olduğunu bildiğimiz ama o zamanlar bilmediğimiz aşırı avlanma, yumurta zamanı avlanma vs yaptığımız halde, bir taraftan da ağclıar suyun canına okurken yıllarca balık avladık. Balığın azalmasına dair de çok fazla emare yoktu.. Ancak bir gün 2002 yılından itibaren balık aniden aşırı şekilde azalmaya başladı... Hatta 2004 ten 2010 a kadar balıkçılar zahmet etmediler oraya gitmeye... Ama ben GÖREREK AVLAYARAK BİZZAT YAŞAYARAK gördüm ki, bir suda aşırı avlanma ve ağ zarar verebiliyor ama bu zarar SUYA YABANCI TÜRLERİN GİRMESİNİN ortaya çıkardığı zararın yanında hiçbirşey değil.. 1999 yılında tanıştık ilk Ömerli Havuz balığı ile (israil sazanı) 2000 de ise Gambusialar sardı.. 2002 yılı itibarı ile ne sazan, ne kızılkanat ne başka bir balık kalmadı. Yapılan ağ operasyonunu küçümsemiyorum aman yanlış anlaşılmasın.. Bu çok önemli bir operasyon. Ancak suya ağ veya dinamit bile (hatta balık öldürücü kimyasal zehirler bile) biyolojik kirlilik kadar zarar veremiyor.. Ağcılar balığı mı azalttı, önünü kesersiniz 3 senede yerine gelir populasyon. Zehir mi karıştı? Ölüleri toplar zehiri keser, biraz takviye yapar ve populasyonu restore edersiniz.. Ama suya gambusia ve israil sazanı mı girdi.. Geçmiş olsun.... Bunun çaresi yok... Yaşayarak, avlanarak, gözlemleyerek gördüm. 2008 yılındaki kuraklık sonrasında 2009 yılında yaşanan gölün birkaç yerinde suyu kısmen buz tutturan bir haftalık soğuk dalgası Gambusiayı ciddi şekilde yoketti. Ayrıca muhtemelen 2007 yılındaki melen projesi ile sakaryadan gelen avcı türler başka bir bulaşıcılıkla belki de gambusiayı tehdit eden türleri getirdi ve artık Ömerlide sazan tekrar ortaya çıkmaya başladı.. Ama tabii ki sadece tesadüfen.. Yani bir çalışma yapılmadan oldu bunlar..
Diyeceğim odur ki, sularımızdaki türleri ne kaçak avlanma, ne kirlilik hiçbiri yabancı türlerin istilası kadar bozmaya muktedir değildir.. Bundan sonraki mücadelelerimiz içinde bu sorun en önde gelen mesele olmalıdır...