...
Söz konusu etkinlik, “kimsesiz çocukların eğitimi” veya “şehit ailelerine yardım” gibi insani amaçlı bir faaliyet olmayıp erişkinlerin hobileri ile ilgilidir.
...
Söz konusu organizasyonun bundan sonraki faaliyetleri için kurumumuzdan bir çekim talebi olması halinde; belirlenmiş standart prodüksiyon ücretinin yanı sıra ek olarak her bir organizasyon için 30 bin TL talep edilecektir. Zeka yetersizliği, bilgi noksanlığı, minnet duygusu yoksunluğu, nankörlük ve edep yetmezliği tarafımızca bir yardıma muhtaçlık durumu olarak değerlendirilmemektedir.
Bu yeni ek tutar muhatapların “edep dışı davranışlarına katlanma bedeli”dir.
...
Bu ifadeleri içeren konunun neresini elle tutulabilir olarak kabul edip konuşmaya devam edeceğiz. Alıntıların ilk bölümündeki faaliyetler bilinmektedir ki zorunluluklar ve gereklilikler ile ortaya çıkan sıkıntıların giderilmesi için yapılan faaliyetlerdir. İkinci bölümdeki tanımlamaların hedefi ve seviyesi ise gayet açıktır. Bunlar her okuyanın kolayca algılayabileceği kadar açıktır.
Sorulması gereken farklı şeyler de vardır.
Bu TV kanalı, bir başka yayın organı olan WEB'inde bu açıklamaları yaparken hakaret içeren suç unsurunu oluşturmuş mudur? Böyle bir suç oluştu ise muhatap olanlar ne yapmış veya yapmayı düşünmektedir? Belki bu yönde değerlendirmeleri olmamıştır, hatırlatmakta fayda var.
Bu suçun oluşma ihtimaline karşı, bazı çıkış yollarını kapatmamak amacı ile bu TV kanalı özellikle "muhasebe departmanı" aracılığı ile mi açıklama yapmıştır?
Eğer değil ise, bu kanal kamuoyuna açık konuları "muhasebe departmanı" ile mi deklere etmektedir? En basiti ile böylesi önemli konular "basın-yayın", "halkla ilişkiler" ve benzeri organlar aracılığı ile yapılır diye bilmekteyim.
Bunların olasılığını düşünmek dahi ne ile ilgilendiğimizi anlamamıza yardımcı olacaktır.
Alıntıda geçen "minnet yoksunluğu, nankörlük" ifadeleri birde tam karşı açıdan bakarak değerlendirilebilir. Kurulduğu günden bu güne kadar, ortak paydanın paylaşımı amacı ile izleyicileri tarafından bu güne kadar bir anlamda desteklenen, amatörce de olsa yapılmış çekimler ile yayın süresini doldurabilen bu TV kanalının "minnet yoksunluğu, nankörlük" ifadelerinden ne anladığını anlamak zor olmasa gerek.
Ancak, Perşembe'nin gelişinin Çarşamba'dan belli olduğu günlerdeki sinyallerin değerlendirilmesi gerekirdi. Atlanıldı, enim olunamadı, acaba sorusu yeteri kadar sorulmadı ve tüm bunlar iyi niyetle yapıldı, doğrudur; ama "Kabahatin Çoğuda Bizdedir."
Ne dost iken kıvamında sevebiliyoruz, ne de düşman iken kıvamında dövebiliyoruz. Belki de genetik özelliğimizdir.