Gönderen Konu: 3/2 Tebliğ  (Okunma sayısı 50867 defa)

0 Üye ve 10 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Tarık Ersal

  • Tarık ERSAL
  • Rastgele-Der Üyesi
  • *****
  • Kayıt Tarihi: Eyl 2008
  • İleti: 2.350
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: 3/2 Tebliğ
« Yanıtla #15 : 24 Ağustos 2012 - Cuma, 16:52:17 »
iyi ki yakala bırak yapıyorum  ;D



Dur bakalım orada.   police:
Tamamen ya da Kısmen Yasaklanmış bir içsuyumuzda YAKALA BIRAK yapmak serbest olmadı daha.   wave::

ALIKOYMAK ile AVLAMA nın ayırımı konusunda verdiğimiz teklifi sanırım okuyan bile olmamış.  :'(


Tarık ERSAL 
1961 - ANKARA - B Rh+


"MEVZUBAHİS VATAN İSE, GERİSİ TEFERRUATTIR."

Çevrimdışı Tuncay UYANIK

  • Tuncay UYANIK
  • Rastgele-Der Üyesi
  • *****
  • Kayıt Tarihi: Eyl 2008
  • İleti: 1.302
  • Cinsiyet: Bay
  • ben ile mutluluk olmaz, biz olmak lazım
    • Kişisel web sitem
Ynt: 3/2 Tebliğ
« Yanıtla #16 : 24 Ağustos 2012 - Cuma, 17:36:05 »


Dur bakalım orada.   police:
Tamamen ya da Kısmen Yasaklanmış bir içsuyumuzda YAKALA BIRAK yapmak serbest olmadı daha.   wave::

ALIKOYMAK ile AVLAMA nın ayırımı konusunda verdiğimiz teklifi sanırım okuyan bile olmamış.  :'(




Tarihe notumuzu düşelim ağabey, yazı güzel şey söz uçup gidiyor. Teklif ettiklerimiz, kabul edilenler, edilmeyenler şeklinde bir başlıkta kamuoyunu bilgilendirelim.

şikayetim var cümle yasaktan
dillerimi hakim bey, bağlasan durmaz
gelsin jandarma polis karakoldan
fikrim firarda mahpusa sığmaz eyvah
mahpusa sığmaz eyvah

gün olur yerle yeksan olurum
gün olur şahım, devr-i devranda
kanun üstüne kanun yapsalar
söz uçar yazı iki cihanda eyvah
iki cihanda eyvah

sussam olmuyor
susmasam olmaz
dil dursa hakim bey, tende can durmaz

yazsan olmuyor
yazmasan olmaz
kaleme tedbir koma, tek durmaz

şikayetim var cümle yasaktan
dillerimi hakim bey, bağlasan durmaz
gelsin jandarma polis karakoldan
fikrim firarda mahpusa sığmaz eyvah
mahpusa sığmaz eyvah

sussam olmuyor
susmasam olmaz
dil dursa hakim bey, tende can durmaz

yazsan olmuyor
yazmasan olmaz
kaleme tedbir koma, tek durmaz

gün olur yerle yeksan olurum
gün olur şahım, devr-i devranda
kanun üstüne kanun yapsalar
söz uçar yazı iki cihanda eyvah
iki cihanda eyvah
« Son Düzenleme: 24 Ağustos 2012 - Cuma, 17:45:00 Gönderen: Tuncay UYANIK »
Ben ile mutluluk olmaz, Biz olmak lazım
Bir tutku bizi bir araya getirdi. Birlikte yol almanın keyfini yaşıyoruz.
www.rastgele.org
Rastgelsin
Tuncay UYANIK

Çevrimdışı oktayaydıner

  • Oktay AYDINER
  • Rastgele-Der Üyesi
  • *****
  • Kayıt Tarihi: Eyl 2008
  • İleti: 480
Ynt: 3/2 Tebliğ
« Yanıtla #17 : 24 Ağustos 2012 - Cuma, 18:03:13 »


Dur bakalım orada.   police:
Tamamen ya da Kısmen Yasaklanmış bir içsuyumuzda YAKALA BIRAK yapmak serbest olmadı daha.   wave::

ALIKOYMAK ile AVLAMA nın ayırımı konusunda verdiğimiz teklifi sanırım okuyan bile olmamış.  :'(




Tarık Ağabey, bu konu gündeme geldi...Geldi gelmesine de, konu pek anlaşılamadığından üzerinde pek konuşulmadı...

Ayrıca, şu limit meselesinin neresini anlamadınız? Çok basit..Ben izah edeyim; Hz. Ebubekir, 1453, anamız, Kanuni Sultan Süleyman ve İmparator Neon...


Oktay
"Çalışmak Balık Tutmasını Bilmeyenler İçindir"
                                        Çin Atasözü

Çevrimdışı Tarık Ersal

  • Tarık ERSAL
  • Rastgele-Der Üyesi
  • *****
  • Kayıt Tarihi: Eyl 2008
  • İleti: 2.350
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: 3/2 Tebliğ
« Yanıtla #18 : 24 Ağustos 2012 - Cuma, 21:09:33 »
Tarihe notumuzu düşelim ağabey, yazı güzel şey söz uçup gidiyor. Teklif ettiklerimiz, kabul edilenler, edilmeyenler şeklinde bir başlıkta kamuoyunu bilgilendirelim.

şikayetim var cümle yasaktan
dillerimi hakim bey, bağlasan durmaz
gelsin jandarma polis karakoldan
fikrim firarda mahpusa sığmaz eyvah
mahpusa sığmaz eyvah

gün olur yerle yeksan olurum
gün olur şahım, devr-i devranda
kanun üstüne kanun yapsalar
söz uçar yazı iki cihanda eyvah
iki cihanda eyvah

sussam olmuyor
susmasam olmaz
dil dursa hakim bey, tende can durmaz

yazsan olmuyor
yazmasan olmaz
kaleme tedbir koma, tek durmaz

şikayetim var cümle yasaktan
dillerimi hakim bey, bağlasan durmaz
gelsin jandarma polis karakoldan
fikrim firarda mahpusa sığmaz eyvah
mahpusa sığmaz eyvah

sussam olmuyor
susmasam olmaz
dil dursa hakim bey, tende can durmaz

yazsan olmuyor
yazmasan olmaz
kaleme tedbir koma, tek durmaz

gün olur yerle yeksan olurum
gün olur şahım, devr-i devranda
kanun üstüne kanun yapsalar
söz uçar yazı iki cihanda eyvah
iki cihanda eyvah


Tuncay, onun adı Mehmet ise benim de göbek adım Mehmet kardeş.  ;)
Hani bu konu için can ile mahpusluk ile bir derdimiz olmadı da, umarım olmaz da ama doğru demiş adaş.

Söz uçar, yazı kalır.

Hadi yazalııım o zaman.  :)


 
Tarık ERSAL 
1961 - ANKARA - B Rh+


"MEVZUBAHİS VATAN İSE, GERİSİ TEFERRUATTIR."

Çevrimdışı Tarık Ersal

  • Tarık ERSAL
  • Rastgele-Der Üyesi
  • *****
  • Kayıt Tarihi: Eyl 2008
  • İleti: 2.350
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: 3/2 Tebliğ
« Yanıtla #19 : 24 Ağustos 2012 - Cuma, 21:17:20 »
Tarık Ağabey, bu konu gündeme geldi...Geldi gelmesine de, konu pek anlaşılamadığından üzerinde pek konuşulmadı...

Ayrıca, şu limit meselesinin neresini anlamadınız? Çok basit..Ben izah edeyim; Hz. Ebubekir, 1453, anamız, Kanuni Sultan Süleyman ve İmparator Neon...


Oktay


Oktay,

Bahsettiğim konunun 4. maddesi gündeme geldi ama konu anlaşılmadığı için üzerine konuşulmadı.
Doğru mu anlamışım?
Kardeş, dilinizi, elinizi tutan da yoktu bildiğim kadar.

Allah'ını seversen hele de bana.
Bu kuralı gündeme getiren/ler kimdi?

Yahu, şaka bir yana sabah beri takıldım kaldım.
O 4. madde ne diyor?

Bakanlıktaki tüm tanıdık bildiklerim de aradım.
Çoğusu senelik izine, kimisi de yerinde yok.  :(

Ama er ya da geç öğrenirim bu şifrenin açılımını da bana ve benim gibi (varsa) takılanlara yazık değil mi yahu?.  :D

Mesela, sen de az takık bir adam değilsin.
Takılmadın mı?
Yoksa ben mi tuhaflaştım?  whisting::

 

 



« Son Düzenleme: 24 Ağustos 2012 - Cuma, 21:21:51 Gönderen: Tarık Ersal »
Tarık ERSAL 
1961 - ANKARA - B Rh+


"MEVZUBAHİS VATAN İSE, GERİSİ TEFERRUATTIR."

Çevrimdışı Bahadır Can

  • Bahadır Can
  • Rastgele-Der Üyesi
  • *****
  • Kayıt Tarihi: Eyl 2008
  • İleti: 1.003
  • Cinsiyet: Bay
    • Rastgele-Der
Ynt: 3/2 Tebliğ
« Yanıtla #20 : 25 Ağustos 2012 - Cumartesi, 14:40:33 »

Oktay,

Bahsettiğim konunun 4. maddesi gündeme geldi ama konu anlaşılmadığı için üzerine konuşulmadı.
Doğru mu anlamışım?
Kardeş, dilinizi, elinizi tutan da yoktu bildiğim kadar.

Allah'ını seversen hele de bana.
Bu kuralı gündeme getiren/ler kimdi?

Yahu, şaka bir yana sabah beri takıldım kaldım.
O 4. madde ne diyor?

Bakanlıktaki tüm tanıdık bildiklerim de aradım.
Çoğusu senelik izine, kimisi de yerinde yok.  :(

Ama er ya da geç öğrenirim bu şifrenin açılımını da bana ve benim gibi (varsa) takılanlara yazık değil mi yahu?.  :D

Mesela, sen de az takık bir adam değilsin.
Takılmadın mı?
Yoksa ben mi tuhaflaştım?  whisting::

 

 





Amatör balıkçılığın denizlerdeki stoklara etkisinin olmadığı gerçeği ile Benim delikanlı 14 adet balığı denizden almış ve kızartılmaya hazır halde hazırlanmışken , ben de size o 4. madde deki 5 kg , adet limit gibi kavramları , dernekler olarak bir araya geldiğimiz toplantıda , işin içinden çıkabilmek için uzun süre konuştuğumuzu, ne kadar işin içinden çıkabildiğimizin tartışılır olduğunu ama sayın yetkililerin bizim kadar bile üzerinde düşünmeye ihtiyaç hissetmediğini hatırlatırım.
Güzel gören güzel düşünür
Güzel düşünen hayatından lezzet alır.

Çevrimdışı oktayaydıner

  • Oktay AYDINER
  • Rastgele-Der Üyesi
  • *****
  • Kayıt Tarihi: Eyl 2008
  • İleti: 480
Ynt: 3/2 Tebliğ
« Yanıtla #21 : 25 Ağustos 2012 - Cumartesi, 23:04:10 »
Tarık Ağabey,bu tebliğ toplantısının havasını teneffüs etmiş biri olarak şöyle izah edeyim;Bu mesele bu tebliği aşar.Bence 4 yıl sonraki tebliği de aşar..Belki sonraki yıllara...


Oktay
"Çalışmak Balık Tutmasını Bilmeyenler İçindir"
                                        Çin Atasözü

Çevrimdışı Tarık Ersal

  • Tarık ERSAL
  • Rastgele-Der Üyesi
  • *****
  • Kayıt Tarihi: Eyl 2008
  • İleti: 2.350
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: 3/2 Tebliğ
« Yanıtla #22 : 26 Ağustos 2012 - Pazar, 10:36:25 »
Sevgili arkadaşlar,

Şu 4. maddeyi bir yana koyacak olursam bu sene de tebliğimizdeki bazı eksiklikler giderildi. Bazı yanlışlar düzeltildi. Okuyunca bu rahatça görülmekte.
Ama ne yalan söyleyeyim, 3/2 yi elime alınca en başta okuduğum amaç maddesi içimi yaktı.  :'(
Eski, yani 2/2 tebliğin amacı aşağıda.

2/2 deki ESKİ Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğ; denizlerimizde ve içsularımızdaki doğal yaşam alanlarının korunması, buralarda bulunan su ürünleri kaynaklarımızdan amatörce yararlanılması, sorumlu ve sürdürülebilir avcılık için, amatör balıkçılığın belirli kurallar çerçevesinde yapılmasını sağlamak amacıyla hazırlanmıştır.


Altını çizdiğim bölümü bir daha okuyun hele.
"Doğal yaşam alanlarının korunması, buralarda bulunan su ürünleri kaynaklarımızdan amatörce yararlanılması, sorumlu ve sürdürülebilir avcılık için."

Su Ürünleri kaynaklarından amatörce yararlanmak ve en önemlisi SORUMLU VE SÜRDÜRÜLEBİLİR AVCILIK cümlelerinin yer aldığı ilk ve tek mevzuattı 2/2 tebliğ.

Tabii ki bir çok eksiği ve yanlışı içinde barındırmaktaydı.
Ama yukarıya aktardığım AMAÇ maddesi bence çok yerli yerindeydi ve oluşturulmak istenen yapıyı çok güzel tarif etmişti.
3/2 ise belirli kurallar çerçevesinde yapılmasını sağlamak için deyip geçiştirivermiş durumda.

Bu da 3/2 deki YENİ Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; 1/9/2012-31/8/2016 tarihleri arasında amatör balıkçılığın belirli kurallar çerçevesinde yapılmasını sağlamak için, ticari amaç dışı veya spor maksadıyla yasak olmayan bölgelerde ufak vasıtalarla su ürünleri istihsal edeceklerin avlanma usul ve esaslarını belirlemektir.

Neden acep?
O amaç maddesinin kime ne zararı vardı ki?

Tabii ki hiç bir zararı yoktu.
Ama en başta onu var eden kuruma ADI KONULMUŞ büyük sorumluluklar yüklemekteydi. Bu durum fark edildi ve yok edildi.
Belirli kurallar dendiğinde daha göze batmaz bir sorumluluk var ya.

Tebliğin şu haliyle de bence en büyük diğer eksikliği SPORTİF BALIKÇILIĞIN ihtiyaçları olan kuralların belirlenmemiş olmasıdır. Bir çok derneğimiz, hatta dergimiz 10 seneye yakın bir süredir Balık Avcılığı Yarışmaları düzenlemekte. Ama Sportif Balıkçılık esasları ve yarışmalarda uygulanması gereken ana kuralları bir türlü belirlenemez durumda.

Bu eleştirimde bu mevzuatın oluşumundan sorumlu olan resmi kurumu bir yana koydum. Bir çoğunun adında ve tamamının tüzüğünde SPORTİF BALIKÇILIK ibaresi geçen 22 Dernek ve bir de Federasyonun var olduğu bir ülkede SPORTİF BALIKÇILIK Kuralları oluşturulamıyor, bu ya da müstakil başka bir mevzuatta yer alması sağlanamıyorsa yazıklar olsun bizlere.  ???
« Son Düzenleme: 26 Ağustos 2012 - Pazar, 10:40:05 Gönderen: Tarık Ersal »
Tarık ERSAL 
1961 - ANKARA - B Rh+


"MEVZUBAHİS VATAN İSE, GERİSİ TEFERRUATTIR."

Çevrimdışı Bahadır Can

  • Bahadır Can
  • Rastgele-Der Üyesi
  • *****
  • Kayıt Tarihi: Eyl 2008
  • İleti: 1.003
  • Cinsiyet: Bay
    • Rastgele-Der
Ynt: 3/2 Tebliğ
« Yanıtla #23 : 26 Ağustos 2012 - Pazar, 20:09:39 »
Sevgili arkadaşlar,

Şu 4. maddeyi bir yana koyacak olursam bu sene de tebliğimizdeki bazı eksiklikler giderildi. Bazı yanlışlar düzeltildi. Okuyunca bu rahatça görülmekte.
Ama ne yalan söyleyeyim, 3/2 yi elime alınca en başta okuduğum amaç maddesi içimi yaktı.  :'(
Eski, yani 2/2 tebliğin amacı aşağıda.

2/2 deki ESKİ Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğ; denizlerimizde ve içsularımızdaki doğal yaşam alanlarının korunması, buralarda bulunan su ürünleri kaynaklarımızdan amatörce yararlanılması, sorumlu ve sürdürülebilir avcılık için, amatör balıkçılığın belirli kurallar çerçevesinde yapılmasını sağlamak amacıyla hazırlanmıştır.


Altını çizdiğim bölümü bir daha okuyun hele.
"Doğal yaşam alanlarının korunması, buralarda bulunan su ürünleri kaynaklarımızdan amatörce yararlanılması, sorumlu ve sürdürülebilir avcılık için."

Su Ürünleri kaynaklarından amatörce yararlanmak ve en önemlisi SORUMLU VE SÜRDÜRÜLEBİLİR AVCILIK cümlelerinin yer aldığı ilk ve tek mevzuattı 2/2 tebliğ.

Tabii ki bir çok eksiği ve yanlışı içinde barındırmaktaydı.
Ama yukarıya aktardığım AMAÇ maddesi bence çok yerli yerindeydi ve oluşturulmak istenen yapıyı çok güzel tarif etmişti.
3/2 ise belirli kurallar çerçevesinde yapılmasını sağlamak için deyip geçiştirivermiş durumda.

Bu da 3/2 deki YENİ Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; 1/9/2012-31/8/2016 tarihleri arasında amatör balıkçılığın belirli kurallar çerçevesinde yapılmasını sağlamak için, ticari amaç dışı veya spor maksadıyla yasak olmayan bölgelerde ufak vasıtalarla su ürünleri istihsal edeceklerin avlanma usul ve esaslarını belirlemektir.

Neden acep?
O amaç maddesinin kime ne zararı vardı ki?

Tabii ki hiç bir zararı yoktu.
Ama en başta onu var eden kuruma ADI KONULMUŞ büyük sorumluluklar yüklemekteydi. Bu durum fark edildi ve yok edildi.
Belirli kurallar dendiğinde daha göze batmaz bir sorumluluk var ya.

Tebliğin şu haliyle de bence en büyük diğer eksikliği SPORTİF BALIKÇILIĞIN ihtiyaçları olan kuralların belirlenmemiş olmasıdır. Bir çok derneğimiz, hatta dergimiz 10 seneye yakın bir süredir Balık Avcılığı Yarışmaları düzenlemekte. Ama Sportif Balıkçılık esasları ve yarışmalarda uygulanması gereken ana kuralları bir türlü belirlenemez durumda.

Bu eleştirimde bu mevzuatın oluşumundan sorumlu olan resmi kurumu bir yana koydum. Bir çoğunun adında ve tamamının tüzüğünde SPORTİF BALIKÇILIK ibaresi geçen 22 Dernek ve bir de Federasyonun var olduğu bir ülkede SPORTİF BALIKÇILIK Kuralları oluşturulamıyor, bu ya da müstakil başka bir mevzuatta yer alması sağlanamıyorsa yazıklar olsun bizlere.  ???


Tarık Abi hatırlar mısın, birisi kağıt getirdi, birisi yazıcı getirdi, birisi başka bir şey... toplandık konuştuk, inceledik, sizler belki daha çok benim gibiler de belki daha az ama sonuçta amatör balıkçılık adına kurulanbir dernekte olması gerekenleri bir araya getirip, emek verip, yazdık, kabul ettik.
Son zamanlarda pek çok dernek te kopyala yapıştır metoduyla tüzüklerini oluşturdular. Böyle de yapmaları gerekiyor zaten. Bir kısmı teşekkür etti bir kısmı etmedi olsun, ama sonuçta tüzel kişilik oldular. Bir kısmı henüz tüzüklerinde ne yazdığının ya da ne için kurulduğunun farkında değil ama olsun, ileri de o da olur. Şimdilik emekliyorlar ve emekliyoruz.
Biz bir kaç adam kırıldık ve üzüldük ama , o bir kaç adam gene toparlayacak sanırım ortalığı, yeterli ömürleri kaldıysa....
Güzel gören güzel düşünür
Güzel düşünen hayatından lezzet alır.

Çevrimdışı Teoman Sanalan

  • Dernek Yönetim
  • *****
  • Kayıt Tarihi: Eyl 2008
  • İleti: 425
  • Cinsiyet: Bay
    • A.Teoman SANALAN
Ynt: 3/2 Tebliğ
« Yanıtla #24 : 27 Ağustos 2012 - Pazartesi, 14:04:48 »
Değerli arkadaşlar;

Ben şu anda Erzincan'da izindeyim ve Ankara realitesi ile arazi realitesi arasındaki, sadece bizim gibi bir avuç (elit/seçkin sözcüklerini kullanmamak için kıvranıp duruyorum) sağduyulu insanın ciğerini dağlayan farklılığı bizzat görüyorum. Daha doğru sözcüklerle yazarım ama bu  kez argo kullanmaktan uyarı görürüm.

Tebliğ toplantısına yarı hayalci (söz alır, konuşur, tartışır, ikna eder, hiç olmazsa zihin açarız) , yarı gerçekçi (bu metodolojiden bi cacık olmaz, biz de hıyarlığımızla kalırız, gerçek anlamda konuşup anlaşmak ve tartışmak mümkün değil, bari gidip atmosferi soluyayım ve o atmosfere uygun bir şekilde ileride nasıl yapacağımızı düşünelim) bir şekilde katıldım. ama işgüzar ve acemi Başkanımın gereksiz paniği ile yarıda kesip işyerine dönmek zorunda kaldım.
Orada gördüklerim gerçekçi parantezdeki tahminlerimi teyit eder nitelikte idi. ve realiteye gerçekçi yön vermek için aslında daha dokumalı bir sistemden gitmeliydik. Ben çalıştığım konuda, ortamı hazırlamadan, farklı iletişim yollarını devreye sokmadan bir konuda değişim yaratılamayacağını öğrenmiştim. Amacım da Bakanlıktakilerle ve hatta başka kurumlardakilerle görüşüp tartışıp bir noktaya gelerek, fikirlerimizi kafalarda yeşerterek, olgunlaştırarak son dakikalara hazırlıklı gelmekti. Olmadı. Nedeni çok tabii.

Tebliğe baktığımda şaşırdım ve şaşırmadım. Şaşıran yanım hala büyümeyen yanım. Onu boşverelim.

Türkiye koşullarında olabilecek tek tebliğ Oktay'ın Sakarya'da önerdiğidir: 1. Şu tarihten şu tarihe amatör ve veya sportif balık avcılığını kapsar, 2. Bu konuda Yasak  yoktur.

Zaten sahada ve realitede uygulanan da budur. Gücü olan gücüne göre yasak uygulamakta ve yasak delmektedir. Bunu resmi erk ve sorumluluk sahibi de alenen ve pişkinlikle itiraf etmektedir. Kendisine yetki ve sorumluluk verilip iyi kötü bütçe sağlandığı halde bizim cebimizden harcayarak yaptığımızın binde birini bile yapamamakta ve yapmamaktadır. Sudaki canlıyı tabak porsiyonu olarak gören o talancı/gıdacı mantalite oldukça da değişmez.

Daha zeka derinliği ve uygulama zemini olmayan bir düzenlemenin hiç bir işe yaramayacağını bilmiyor muyuz. Bu düzenlemenin detayına girdik ve daha derin yeni yasaklar oluşturduk. O yasağın muhatabı zaten ipiyle kuşağı denk umursuz bir aymazlıkla çuval doldurmakla talanla meşgul tebliğ sirküler kanun zerre kadar testisinden teğet geçmiyor. Yasağa uyan da yasak olmasa da zaten o eylemi sürdürülebilirlik bilinciyle yapmayacak. Bu durumda sıfırla çarpılan sayı kadar anlamsız bir düzenleme.

Yasak yerleri çalışmalıydık. Çalışmazsak, onlar için tek tek ilgililerle görüşmezsek ezberci copy paste ci zekasız sistemden aynen bu çıkar. İlin Merkezden haberi yok birinin öbüründen haberi yok, listeye giren suyu neden koyduklarını bilmiyorlar, gerekçesi olsa  bile mantığı yok. (kimi milli park diye yasak diyor; ey dangalak milli parkta her türlü bozguncu haltı yemek, inşaat, atıksu saçan ticari tesisler, katil santraller, balık çiftlikleri serbest bir tek amatör balıkçılık mı sakıncalı? zaten böyle bir yasak milli park mantığı ile de çelişiyor) Yazışmayla oluşuyor listeler. ve resmi görüş ve yazışma olmadan da değiştiremeyiz. yani kocaman bir değişim ihtiyacımız var. Açıkça söyliyim, her kurumun bu konuda ciddi bir aydınlanma ihtiyacı var. Sözüm ona doğa korumacılar dahil. Biz ya bunu yaparız, ya da şikayet etmeye söylenmeye devam ederiz. Malesef kurumlarla yakınlaşan, değişim için çalışanlar, balıkçılık açısından bizim düzeyimizden çok uzak ve tüccar yapıdakiler. bizim yapmamız gereken çalıştayları saha çalışmalarını TV programlarını yapıyorlar bakıyorsun içerik sıfırdan öte sıfır. son çalıştayın listesine bakıyorum, alabalık avına dayalı bir konuda çalışılıyor,  alabalığı mürekkep balığından ayırt edebilecek bir Allahın kulu yok orada. bırak rekreasyonel seçkin (!) avcılığı.

Bizim yaklaşmadıklarımıza başkaları yaklaşıyor, bizim yapmadıklarımızı (içeriksiz olarak) başkaları yapıyor. Biz de burada söyleniyoruz.

Bizim onca şey arasında attığımız bir iki olumlu adım var.
- Ara ara Tarım (GTH) Bakanlığına gidip başta Genel Müdür olmak üzere ilgili arkadaşları ziyaret ederek kendimizi ezberletmek, takipte olduğumuzu göstermek;
- Fırsat buldukça ya da güncel konunun arasında temel kaygılarımızı ve yaklaşımlarımızı ifade etmek,
- Yakınlık göstererek iletişim kurmak ve paylaşımı artırmak. Sonuçta kurumların zaafında kişilerin doğrudan rolü fazla değil ve kişilerle düşmanlaşmak anlamlı değil. Çözümcü yaklaşımlar getirmeye çalışıyoruz.

Bunlardan birinde, yasak sularla ilgili kaygılarımızı biraz da yaylım ateş gibi peş peşe dile getirdik. Turgay Bey, bir çalışma yapıp yapmadığımızı söyledi. Tarık Abinin vaktiyle yaptığı bir çalışma olduğunu belirttik, muhtemelen de haberleri vardı, yeni birşey değil çünkü. Ben Ek-5 ile ilgili öneriyi hazırlarken tabloyu doldurmamıştım, çünkü tüm anlamsız yasaklı suların durumunu bilmiyordum. Ama bu tablo doldurulmalı idi. Bunu Bakanlığa bıraktık. Oya onlar diğer kurumlardan aldıkları listeleri koyuyorlar oraya. Bence iyi bir çalışma ile o listeleri ezberden kurtarabiliriz. Hatta rekreasyonel balıkçılıık ile milli park/tabiat alanı v.b. arasındaki ilişkileri de daha akıllıca tanımlatabiliriz. doğayı koruyan faaliyeti doğayı koruma alanında ve sürdürülebilir balıkçılığı en iyi kontrol edebileceğin alanlarda yapmak kadar mantıklı birşey olamaz. gerçi Abantta elinde tırıvırı ile gezen yüzlerce genç, haftasonu güpegündüz 15 oltayı yan yana dizmiş ve kemik kurduyla avlanan adam üstelik de çalıştayla koruma altına alınınca nasıl olacak bilmiyoruz.

Ben Erzincan'da yasak suları öğrenmek ve oralarda ofsayt olmamak için o kadar uğraştım, koca Erzincan'da yasak suları haritada gösterebilecek bir tek kişi bulamadım. Herşey yasak ama bir tarafta evinde oturmaya mahkum edilen vicdanlı oltacı diğer tarafta suları talan eden koca bir ülke.

Evet Tebliğ çalakalem olmuştur. Çünkü Bakanlık bu konuyu mevcut durumu ve imkanlarıyla kotarabilecek yapıda değil. Biz de Dernekler olarak onlarla daha fazla birliktelik zamanı ve mesai geçirme ihtiyacındayız. Benim gördüğüm ve kısaca realite diye aktardığım toplantı ile bunları sindirmek ve çözmek mümkün değil. Zaten tebliğ mükemmel bile olsa bu koşullarda ancak kütüphane değeri olur.

Bir de Norveçliler konusu var onu çözmemiz lazım.







Çevrimdışı Tarık Ersal

  • Tarık ERSAL
  • Rastgele-Der Üyesi
  • *****
  • Kayıt Tarihi: Eyl 2008
  • İleti: 2.350
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: 3/2 Tebliğ
« Yanıtla #25 : 27 Ağustos 2012 - Pazartesi, 14:39:35 »
Sevgili Teoman,

Yazdıklarının altına rahatlıkla imzamı atarım.
(Yalnız, sen de en az benim kadar uzun yazıyorsun. Sonra kimseler tamamını okumuyor. :))

Bu dernek 2002 yılında attığı temel ile 2004 - 2006, 2006 - 2008 ve 2008 - 2012 Sirküler/Tebliğlerinde olumlu değişime sebep olduysa bence bunun nedeni HİÇ BİR KARŞILIK BEKLEMEKSİZİN FAYDA SAĞLAYAN yapısını her fırsatta ilişki içerisinde olduğu Resmi Kurumlara ispat etmesi ve RASTGELE-DER adının unutulmasına da kesinlikle müsaade etmemesiydi.

Uzatmayacağım.

Sözün özü Eflatun'un aşağıdaki deyişini yabana atmayalım.

Siyasetle ilgilenmeyen aydınları bekleyen sonuç, cahiller tarafından yönetilmeye razı olmaktır.

NOT:
Ayrıca o 1996 - 2008 yılları arasında amatör avcılığa yasaklanan içsularımızın tespit edildiği çalışmayı yapmayı teklif eden bendim, ama o işi tek başıma yapmadım. Hatırladığım kadar o çalışmada o günkü üyelerimizden 10 kişiye yakın arkadaşın emeği var. Ne olur, ne olmaz. Gün olur, lafı olur. Ben düzelteyim de.  :)

« Son Düzenleme: 27 Ağustos 2012 - Pazartesi, 14:42:01 Gönderen: Tarık Ersal »
Tarık ERSAL 
1961 - ANKARA - B Rh+


"MEVZUBAHİS VATAN İSE, GERİSİ TEFERRUATTIR."

Çevrimdışı Tuncay UYANIK

  • Tuncay UYANIK
  • Rastgele-Der Üyesi
  • *****
  • Kayıt Tarihi: Eyl 2008
  • İleti: 1.302
  • Cinsiyet: Bay
  • ben ile mutluluk olmaz, biz olmak lazım
    • Kişisel web sitem
Ynt: 3/2 Tebliğ
« Yanıtla #26 : 27 Ağustos 2012 - Pazartesi, 15:12:27 »
Değerli arkadaşlar;

Ben şu anda Erzincan'da izindeyim ve Ankara realitesi ile arazi realitesi arasındaki, sadece bizim gibi bir avuç (elit/seçkin sözcüklerini kullanmamak için kıvranıp duruyorum) sağduyulu insanın ciğerini dağlayan farklılığı bizzat görüyorum. Daha doğru sözcüklerle yazarım ama bu  kez argo kullanmaktan uyarı görürüm.

Tebliğ toplantısına yarı hayalci (söz alır, konuşur, tartışır, ikna eder, hiç olmazsa zihin açarız) , yarı gerçekçi (bu metodolojiden bi cacık olmaz, biz de hıyarlığımızla kalırız, gerçek anlamda konuşup anlaşmak ve tartışmak mümkün değil, bari gidip atmosferi soluyayım ve o atmosfere uygun bir şekilde ileride nasıl yapacağımızı düşünelim) bir şekilde katıldım. ama işgüzar ve acemi Başkanımın gereksiz paniği ile yarıda kesip işyerine dönmek zorunda kaldım.
Orada gördüklerim gerçekçi parantezdeki tahminlerimi teyit eder nitelikte idi. ve realiteye gerçekçi yön vermek için aslında daha dokumalı bir sistemden gitmeliydik. Ben çalıştığım konuda, ortamı hazırlamadan, farklı iletişim yollarını devreye sokmadan bir konuda değişim yaratılamayacağını öğrenmiştim. Amacım da Bakanlıktakilerle ve hatta başka kurumlardakilerle görüşüp tartışıp bir noktaya gelerek, fikirlerimizi kafalarda yeşerterek, olgunlaştırarak son dakikalara hazırlıklı gelmekti. Olmadı. Nedeni çok tabii.

Tebliğe baktığımda şaşırdım ve şaşırmadım. Şaşıran yanım hala büyümeyen yanım. Onu boşverelim.

Türkiye koşullarında olabilecek tek tebliğ Oktay'ın Sakarya'da önerdiğidir: 1. Şu tarihten şu tarihe amatör ve veya sportif balık avcılığını kapsar, 2. Bu konuda Yasak  yoktur.

Zaten sahada ve realitede uygulanan da budur. Gücü olan gücüne göre yasak uygulamakta ve yasak delmektedir. Bunu resmi erk ve sorumluluk sahibi de alenen ve pişkinlikle itiraf etmektedir. Kendisine yetki ve sorumluluk verilip iyi kötü bütçe sağlandığı halde bizim cebimizden harcayarak yaptığımızın binde birini bile yapamamakta ve yapmamaktadır. Sudaki canlıyı tabak porsiyonu olarak gören o talancı/gıdacı mantalite oldukça da değişmez.

Daha zeka derinliği ve uygulama zemini olmayan bir düzenlemenin hiç bir işe yaramayacağını bilmiyor muyuz. Bu düzenlemenin detayına girdik ve daha derin yeni yasaklar oluşturduk. O yasağın muhatabı zaten ipiyle kuşağı denk umursuz bir aymazlıkla çuval doldurmakla talanla meşgul tebliğ sirküler kanun zerre kadar testisinden teğet geçmiyor. Yasağa uyan da yasak olmasa da zaten o eylemi sürdürülebilirlik bilinciyle yapmayacak. Bu durumda sıfırla çarpılan sayı kadar anlamsız bir düzenleme.

Yasak yerleri çalışmalıydık. Çalışmazsak, onlar için tek tek ilgililerle görüşmezsek ezberci copy paste ci zekasız sistemden aynen bu çıkar. İlin Merkezden haberi yok birinin öbüründen haberi yok, listeye giren suyu neden koyduklarını bilmiyorlar, gerekçesi olsa  bile mantığı yok. (kimi milli park diye yasak diyor; ey dangalak milli parkta her türlü bozguncu haltı yemek, inşaat, atıksu saçan ticari tesisler, katil santraller, balık çiftlikleri serbest bir tek amatör balıkçılık mı sakıncalı? zaten böyle bir yasak milli park mantığı ile de çelişiyor) Yazışmayla oluşuyor listeler. ve resmi görüş ve yazışma olmadan da değiştiremeyiz. yani kocaman bir değişim ihtiyacımız var. Açıkça söyliyim, her kurumun bu konuda ciddi bir aydınlanma ihtiyacı var. Sözüm ona doğa korumacılar dahil. Biz ya bunu yaparız, ya da şikayet etmeye söylenmeye devam ederiz. Malesef kurumlarla yakınlaşan, değişim için çalışanlar, balıkçılık açısından bizim düzeyimizden çok uzak ve tüccar yapıdakiler. bizim yapmamız gereken çalıştayları saha çalışmalarını TV programlarını yapıyorlar bakıyorsun içerik sıfırdan öte sıfır. son çalıştayın listesine bakıyorum, alabalık avına dayalı bir konuda çalışılıyor,  alabalığı mürekkep balığından ayırt edebilecek bir Allahın kulu yok orada. bırak rekreasyonel seçkin (!) avcılığı.

Bizim yaklaşmadıklarımıza başkaları yaklaşıyor, bizim yapmadıklarımızı (içeriksiz olarak) başkaları yapıyor. Biz de burada söyleniyoruz.

Bizim onca şey arasında attığımız bir iki olumlu adım var.
- Ara ara Tarım (GTH) Bakanlığına gidip başta Genel Müdür olmak üzere ilgili arkadaşları ziyaret ederek kendimizi ezberletmek, takipte olduğumuzu göstermek;
- Fırsat buldukça ya da güncel konunun arasında temel kaygılarımızı ve yaklaşımlarımızı ifade etmek,
- Yakınlık göstererek iletişim kurmak ve paylaşımı artırmak. Sonuçta kurumların zaafında kişilerin doğrudan rolü fazla değil ve kişilerle düşmanlaşmak anlamlı değil. Çözümcü yaklaşımlar getirmeye çalışıyoruz.

Bunlardan birinde, yasak sularla ilgili kaygılarımızı biraz da yaylım ateş gibi peş peşe dile getirdik. Turgay Bey, bir çalışma yapıp yapmadığımızı söyledi. Tarık Abinin vaktiyle yaptığı bir çalışma olduğunu belirttik, muhtemelen de haberleri vardı, yeni birşey değil çünkü. Ben Ek-5 ile ilgili öneriyi hazırlarken tabloyu doldurmamıştım, çünkü tüm anlamsız yasaklı suların durumunu bilmiyordum. Ama bu tablo doldurulmalı idi. Bunu Bakanlığa bıraktık. Oya onlar diğer kurumlardan aldıkları listeleri koyuyorlar oraya. Bence iyi bir çalışma ile o listeleri ezberden kurtarabiliriz. Hatta rekreasyonel balıkçılıık ile milli park/tabiat alanı v.b. arasındaki ilişkileri de daha akıllıca tanımlatabiliriz. doğayı koruyan faaliyeti doğayı koruma alanında ve sürdürülebilir balıkçılığı en iyi kontrol edebileceğin alanlarda yapmak kadar mantıklı birşey olamaz. gerçi Abantta elinde tırıvırı ile gezen yüzlerce genç, haftasonu güpegündüz 15 oltayı yan yana dizmiş ve kemik kurduyla avlanan adam üstelik de çalıştayla koruma altına alınınca nasıl olacak bilmiyoruz.

Ben Erzincan'da yasak suları öğrenmek ve oralarda ofsayt olmamak için o kadar uğraştım, koca Erzincan'da yasak suları haritada gösterebilecek bir tek kişi bulamadım. Herşey yasak ama bir tarafta evinde oturmaya mahkum edilen vicdanlı oltacı diğer tarafta suları talan eden koca bir ülke.

Evet Tebliğ çalakalem olmuştur. Çünkü Bakanlık bu konuyu mevcut durumu ve imkanlarıyla kotarabilecek yapıda değil. Biz de Dernekler olarak onlarla daha fazla birliktelik zamanı ve mesai geçirme ihtiyacındayız. Benim gördüğüm ve kısaca realite diye aktardığım toplantı ile bunları sindirmek ve çözmek mümkün değil. Zaten tebliğ mükemmel bile olsa bu koşullarda ancak kütüphane değeri olur.

Bir de Norveçliler konusu var onu çözmemiz lazım.







Sevgili Toe mektubunu okudum. anladım . katıldığım yerler var. katılmadıklarım yok. bugün 27.08.2012 pazartesi
Ben ile mutluluk olmaz, Biz olmak lazım
Bir tutku bizi bir araya getirdi. Birlikte yol almanın keyfini yaşıyoruz.
www.rastgele.org
Rastgelsin
Tuncay UYANIK

Çevrimdışı oktayaydıner

  • Oktay AYDINER
  • Rastgele-Der Üyesi
  • *****
  • Kayıt Tarihi: Eyl 2008
  • İleti: 480
Ynt: 3/2 Tebliğ
« Yanıtla #27 : 27 Ağustos 2012 - Pazartesi, 21:23:35 »
Sevgili Teoman,

Okudum, bir kez daha okuyacağım.

Arşivime kaydettim.

Etkileyici bir yazı.

Ayrıca Norveçliler meselesi çözüldü...Ben çözdüm  :) Çözülmedi mi?

Oktay
"Çalışmak Balık Tutmasını Bilmeyenler İçindir"
                                        Çin Atasözü

Çevrimdışı Teoman Sanalan

  • Dernek Yönetim
  • *****
  • Kayıt Tarihi: Eyl 2008
  • İleti: 425
  • Cinsiyet: Bay
    • A.Teoman SANALAN
Ynt: 3/2 Tebliğ
« Yanıtla #28 : 28 Ağustos 2012 - Salı, 13:29:30 »
o 1996 - 2008 yılları arasında amatör avcılığa yasaklanan içsularımızın tespit edildiği çalışmayı yapmayı teklif eden bendim, ama o işi tek başıma yapmadım. Hatırladığım kadar o çalışmada o günkü üyelerimizden 10 kişiye yakın arkadaşın emeği var. Ne olur, ne olmaz. Gün olur, lafı olur. Ben düzelteyim de.  :)



Tarık abi üzerinde sen çok durduğun için belki bizde öyle yer etti; her halukarda çok emeğin var. Şimdi o çalışmanın sonuçlarını güncelleyip canlandırmanın zamanı. Biz BSGM'de biraz zorladık; Turgay Bey "bu sularla ilgili bir çalışmanız var mı?" dedi. Güncelleyip gidip görüşelim. Dediğim gibi onları biraz deşersek takke düşüp kel görünecek. Yasak kararlarının bazıları balıklandırmaya dayanıyor. 4 yıl ile sınırlı kaldığında ve o su gerçekten korunduğunda bunu anlarım. Ama gerisinin gerekçesi kofti bence. O koftiliği ortaya çıkarıp, sahadaki realiteyi değiştiremesek bile, amatör oltacının mağduriyetini gidermiş oluruz. Yasak olduğu için gidemediğimiz suları düşününce.

Çevrimdışı Tarık Ersal

  • Tarık ERSAL
  • Rastgele-Der Üyesi
  • *****
  • Kayıt Tarihi: Eyl 2008
  • İleti: 2.350
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: 3/2 Tebliğ
« Yanıtla #29 : 28 Ağustos 2012 - Salı, 14:20:53 »
Tarık abi üzerinde sen çok durduğun için belki bizde öyle yer etti; her halukarda çok emeğin var. Şimdi o çalışmanın sonuçlarını güncelleyip canlandırmanın zamanı. Biz BSGM'de biraz zorladık; Turgay Bey "bu sularla ilgili bir çalışmanız var mı?" dedi. Güncelleyip gidip görüşelim. Dediğim gibi onları biraz deşersek takke düşüp kel görünecek. Yasak kararlarının bazıları balıklandırmaya dayanıyor. 4 yıl ile sınırlı kaldığında ve o su gerçekten korunduğunda bunu anlarım. Ama gerisinin gerekçesi kofti bence. O koftiliği ortaya çıkarıp, sahadaki realiteyi değiştiremesek bile, amatör oltacının mağduriyetini gidermiş oluruz. Yasak olduğu için gidemediğimiz suları düşününce.




Sevgili Teoman,

Bir zamanlar başlattığımız gibi devamını da getiririz.
Yeter ki isteyelim, yapmamız gerektiğine inanalım.

Her ne gerekiyorsa yapalım kardeş.
Tuncay'ın da benzer bir teklifi var. Her ikisini bir hafta sonu zamanını harcayarak rahatlıkla yaparız.

Ekteki dosyada 3/2 için 6 derneğin yaptığı ortak teklif listesi ve kabul durumu KIRMIZI satırlarla belirtilmiş olarak yer alıyor.

Acaba yetkili ve sorumlu kurum çalışanlarını her fırsatta gidip ziyaret etseydik ve daha önce de yaptığımız gibi, taleplerimizde neyi neden istediğimizi YÜZYÜZEYKEN, geniş bir zaman diliminde anlatsaydık sonuç bu mu olurdu?

Bu soruyu sende sormuş, sorunu ortaya koymuştun.

Zemini hazırlamak, unutturmamak, ikna edebilmek için çabalamak ..........

Hele tatilini yapta gel Teoman.  :)

« Son Düzenleme: 28 Ağustos 2012 - Salı, 14:24:07 Gönderen: Tarık Ersal »
Tarık ERSAL 
1961 - ANKARA - B Rh+


"MEVZUBAHİS VATAN İSE, GERİSİ TEFERRUATTIR."