"Büyük Orfoz" Yaman Koray..
Okumayan kalmasın..
Metin, (kitabın kahramanı) o kadar uğraştı Büyük Orfozu vurabilmek için... En sonunda vurdu ama üzüldü...
Orfozları vurmayın arkadaşlar inanın değmez, üzülürsünüz..
Kitaptan alıntı;
"Mağaranın önündeki kumlu açıklık, kaç sefer yüreğini oynatan, güm güm güm ettiren bahçecik, boş, hep bomboş kalacak... Bir daha ama hiçbir zaman o orfoz, o büyük eşsiz, orada çıkıp oturmayacak... Yukarıları gözlemeyecek. Bitti. Ve şimdi, o açıklıkta, pırıl pırıl, ne de renkli, upuzun bir tüfek, insan eli, zıpkını kırık ama yapacağını yapmış, keyifli, zevkli, bir ucu mağaraya dönük, o ağız ki hiçbir daha öyle, o kadar kuvvetle çamur kusmayacak dışarı, yatıyor tüfek orada.
Metin, titrediğini hissetti. Tüfeği, uzanıp aldı. Kırık zıpkın, ipin yüksüğünden tersine döndü, düştü, kaydı, dipte kaldı. Onu almadı Metin. Bir an, orada durdu, bekledi. İstedi, bir şeyler olsun, bir deprem. Bütün o taşlar canlansın, üstüne yuvarlansın! Hiçbir şey olmadı. Metin titredi. Ne yaptığını, ilk defa ama iyice anladı. İnat uğruna, insanca tutku uğruna, çok güzel, çok çok büyük, "yerini dolduran" eşsiz, "bir tane" İşte öyle bir şeyi yok etmişti.
Bir pişmanlık, utanç, acı sardı içini, daha orada, hemen.
Aldı tüfeği, yükseldi. Son bir defa baktı ardına. Bahçecik büsbütün boştu. Yalnızdı. Öyle kalacaktı. Koca bir dünya yok olmuştu oradan"